22.5 C
İstanbul
19 Eylül 2024, Perşembe

Yapay Zeka ve Eşitsizlik: İnsanlık İçin Bir Sınav

(ANKARA) – Yapay zekâ, insanlık tarihinin en hızlı gelişme gösteren ve aynı zamanda en hızlı yaygınlaşan teknolojisi. Yapay zeka yaşamımızda birçok dönüşüme ev sahipliği ediyor. Bu hızlı dönüşümün insanlığın geleceğini ve gelişimini nasıl etkileyeceği merak konusu. Öngörmesi fazla mümkün olmamakla birlikte, yakın gelecekte uzaması beklenen yaşam süresini, fiziksel ve bilişsel özellikleri iyileştirebilecek teknolojileri satın almanın finansal güç gerektirmesi halinde insanlığın biyolojik kastlara ayrılması ön görülüyor.  

Yapay Zeka ve İnsanlığın Geleceği 

Yapay zekanın fırsatlar ve enformasyona erişim gibi noktalarda eşitliği sağladığı söylenebilir. Ancak insanlık tarihinde daha önce hiç görülmemiş eşitsizliklere yol açabileceği ihtimalide öngörülüyor. Bazı araştırmacılara göre yapay zekâ taraflı regüle edilmemiş enformasyon ve biyolojik teknolojiler yüzünden toplumsal eşitsizlikleri artırılabileceği yönünde düşünceler var. 

Özellikle yakın gelecekte biyomühendislik ve yapay zekâ entegrasyonuyla olgunlaştırılması beklenen yaşam süresini uzatacak, fiziksel ve bilişsel özellikleri iyileştirecek teknolojileri satın almak finansal bir güç gerektirirse insanlığın biyolojik kastlara ayrılması mümkün.  

Biyolojik Kastların ”Süper İnsanların” Ortaya Çıkması İhtimal Dahilinde 

Tarihçi Yuval Noah Harari’ye göre, 20. yüzyılda ‘eşitlik’ kavramının önem kazanmasının nedenlerinden biri endüstriyel devrimle birlikte dünyadaki hâkim sistemin kitlelere olan ihtiyacıydı. Eşitsizlikler her zaman var olsa da endüstriyel ekonomiler kitlelerin emeği sayesinde varlığını sürdürüyordu. Ancak yakın gelecekte yapay zekâ otomasyonun insan emeğinin yerini büyük ölçüde alabileceği bir dünya düzeninde ‘eşitlik’ kavramına yaklaşım muhtemelen daha farklı olacak. Finansal olarak ayrıcalıklı grupların kitlelere ihtiyacı olduğu bir dünya, artık ihtiyacı olmadığı bir dünyaya muhtemelen pek benzemeyecek. 

Harari ”tarih boyunca zenginler ve aristokratlar her zaman diğer insanlardan daha üstün yetenekleri olduğunu, bu yüzden yönetimde olduklarını düşündü. Bu düşüncenin yersiz olduğunu söyleyebiliriz… Ancak 2100 yılına kadar zenginler gerçekten daha yetenekli, daha yaratıcı ve daha entelektüel olabilir… Daha çok para, geliştirilmiş bir beden ve beyin satın alabilirse zengin ve yoksul arasındaki boşluk, artık sadece genişleme yönünde hareket eder” diyor.  

Ancak bütün bu kötü senaryolar ve öngörmesi mümkün olmayan dezavantajlar yapay zekanın nasıl regüle edileceği ile de yakından ilişkili. Üretken yapay zeka (Gen AI) olarak adlandırılan algoritmalar özellikle eğitim ve sağlık alanlarında hiç olmadığı kadar bir eşitlik de vadediyor. Örneğin tümü aynı anda güncellenebilen tıbbi robotlar, Çorum’da bir köyü sağlık imkanları bakımından İstanbul’da şehir merkezinde bir hastaneyle eşitleme potansiyeline sahip. Ya da herhangi bir konuda eğitim almak için ilgili enstitülere yüksek meblağlar ödemeden de gerekli kaynaklara ulaşmak artık mümkün.  

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK HABERLER

BİZİ TAKİP EDİN

289,657BeğenenBeğen
2,183TakipçiTakip Et
19,866TakipçiTakip Et
365AboneAbone Ol
- Reklam -

EN SON HABERLER