(İSTANBUL) – 1980 yılının Mayıs-Temmuz döneminde faşistlerce gerçekleşen ve kırk günü bulan saldırılarda Aleviler ve devrimcilerin hedef alınmasının ve 57 kişinin canice katledilmesinin üzerinden tam 44 yıl geçti.
Bugün (3 Temmuz 2024) saat 11.00’de vakıf bahçesinde toplanan canlar, Kadeş Barış Meydanına kadar kortejine başladı. Saat 12.00’de basın açıklaması yapılacak.
Çorum’da Kortej Kalabalık
Türkiye’nin ve dünyanın birçok yerinden Çorum’a gelen sivil toplum kuruluşu, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar korteje katılıyor ve meydana doğru ilerlemekte.
Yol TV’ye konuşan kurum ve siyasi parti temsilcileri, yaşanan ve hesabı sorulmayan bir katliamın daha önemini dile getiriyor.
ABF Genel Sekreteri Özgür Kaplan
Kaplan açıklamasında özetle, “Dün Sivas’taydık, bugün Çorum’dayız. Aslında cumhuriyet tarihinde kesintiye uğramadan devam eden anmalardan biri aslında Çorum. Kurumlarımız aslında güçlendikçe daha da duyulur işitilir oldu bu anmalar ama aslında Çorumlu halkı, devrimciler, demokratlar bunu her zaman canlı tuttular. Bu katliamı gerçekleştiren zihniyet Türkiye’de 20 yıldır iktidarda. Yok sayan, tekçi, inkarcı, kendi gibi davranmayanları bile dışlayan faşist bir zihniyet. Dolayısıyla bizim yaptığımız anma, Türkiye’deki faşist ve şeriatçı zihniyete karşı bir duruş. Bugün yine anmamızı gerçekleştireceğiz” şeklinde kaydetti.
AABK Onursal Başkanı Turgut Öker
Öker açıklamasında özetle, “Sivas, Malatya, Maraş… Her gün onlarca devrimci katlediliyordu. Ben de bu süreci birebir yaşayanlardan biriyim. Ülkeyi bir içsavaşa götürmek amacıyla en örgütsüz kesim olarak Aleviler odağa alınmıştı. Çorum’da da bu oldu. Ama Sivas’ta gerçekleşmeyen direniş, Çorum’da gerçekleşti. Kenan Evren ve ekibi artık anlamıştı ki halk artık eski halk değil, darbe yapmak zorunda kaldılar. Uzun yıllar ciddi bir sessizlik oldu. Ama ilk Sivas organizasyonundan sonra Aleviler artık örgütlenmenin değerini anladı, mücadele dalga dalga büyüdü” sözlerini sarf etti.
AABK Yönetim Kurulu Üyesi Binali Sağlam
Sağlam da açıklamasında kısaca, “Alanlardayız, bir olduk can olduk. Dün Sivas’taydık, Çorum’da da büyük bir katliam yaşandı. Buradayız. Acılarımız buraya geldiğimizde daha çok duyuluyor, hissediliyor. Yüzleşmeye geliyoruz biz. Yüreği olanlar çıksın, bu katliamı yapanlar gelsin çıksın meydana. Biz mücadelemize devam edeceğiz. Ne unutacağız, ne unutturacağız” dedi.
AABK Yönetim Kurulu Üyesi Maksut Demir
Demir mikrofonlarımıza, “44 yıl oldu. Bu anmalarımız devam edecek. Devlet yüzleşmediği sürece devam edecek. Sivas’ın, Koçgiri’nin, Dersim’in, Maraş’ınn, Çorum’un, Gazi’nin, sistematik ve periyodik olarak gerçekleşen tüm katliamların yüzleşmesi gerçekleşene kadar burada olacağız” şeklinde konuştu.
AABF-Hessen Bölge Başkanı İhsan Dilber
Dilber Yol TV mikrofonlarına, “Almanya’dan gelen bir sürü canımız var. Sivas’tan sonra bugün de Çorum’a, 44 yıl önce gerçekleşen katliamın anmasına geldik. Konfederasyon bazında Alevilerin birlik ve beraberiliğini yaratmaya başladık. Aleviler artık sadece yasa bürünmek değil, aynı zamanda bu tip olayların önüne geçmek için ciddi adımlar atarak davasına sahip çıkıyor. Burada gördüğünüz devasa inşaatı da canların katkısıyla yaptırıyoruz” ifadelerinde bulundu.
Britanya Alevi Federasyonu Başkanı Müslüm Dalkılıç
Dalkılıç açıklamasında özetle, “Katliamlar tabii ki biz Alevilerin yüzleşmesi gereken, sosyolojik olarak da tartışması gereken konulardan biri. Devletin Alevilerle ilgili çok büyük sıkıntısı var; tamamen güç gösterisi üzerinden, baskı kurarak gösterdiği bir yaklaşım var. Farklı yöntemlerle bu işi örgütlememiz gerekiyor. Devletin bu yüzünü de anlatmamız gerekiyor. Son 20 yılın işi değil bu, AKP-MHP hükümeti de elbette bu işi daha da arttırdığı söylenebilir ama bu bir devlet stratejisi. Üzerinde oturup sistemi bir şekilde yol haritası çıkartmamız gerekiyor” dedi.
Türkiye Alevi Federasyonu Genel Sekreteri Ufuk Emre Bektaş
Bektaş açıklamasında özetle, “Çorum’la ilgili, bu mahalleyle ilgili şunu söyleyebilirim. Bir Alevisizleştirme söz konusu olmuş, hedefine ulaşmış yapılanlar. Her sene ısrarla buradayız; ama Çorum’da halen Alevi Kızılbaş toplumunun burada görünür olmak istememesi devam ediyor. Avrupa Alevi hareketi bu katliamı görünür kılan, taşıyıcı güç aslında. Bizim de Türkiye’deki Aleviler olarak tavır değiştirmemiz gerekiyor. Bu coğrafyada barışın tohumlarını ekmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.