21.4 C
İstanbul
16 Eylül 2024, Pazartesi

Hacıbektaş’ta Siyasilerin Mesajları ve Aleviliğin Tanınma Süreci

(İSTANBUL) – 61. Ulusal ve 35. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri’nde dün akşam (17 Ağustos 2024) düzenlenen protokol programında, çok sayıda siyasi partinin başkanları programa katılarak görüşlerini dile getirdi.

Alevilerin tanınan, önemsenen ve kendi talepleri doğrultusunda, olması gerektiği gibi anlaşılan bir topluma dönüşmesi bağlamında önem arz eden bu senenin törenleri, bir aks değişikliğini de haber veriyor.

Alevi kurumlarının mesajlarının, toplumuna yönelik hak temelli taleplerinin görmezden gelinmediği, örgütlü yapıların mücadelesi sonucu eşit yurttaşlık hedefinin de başarıya ulaşacağı bir çağın başlangıcının izleri görülmeye başlandı.

Protokol programında Alevi Kurum temsilcilerinin yanı sıra, siyaset dünyasından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Muğla Belediye Başkanı Ahmet Aras, Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı, Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Kaim’in yanı sıra çok sayıda siyasi partinin milletvekili, il başkanları, sanatçılar ve yurttaşlar bulunuyordu.

Açılış Konuşmasını Belediye Başkanı Ali Kaim Yaptı

Ali Kaim ev sahibi oalrak, 13. yüzyılda Horasan’ın Nişabur şehrinden Anadolu’ya gelen Hacı Bektaş Veli’yi anarak başladığı konuşmasında, konukları selamlayarak özetle şunları söyledi:

“Velilerin, özellikle de inanç önderimiz Hacı Bektaş Veli’nin yaşam felsefesini, dünya görüşlerini, söylemlerini ve eylemlerini kendimize rehber edinmeli, bunlara uygun yaşamaya çalışmalıyız. O zaman göreceksiniz ki ülkemiz ve dünya barış içinde olacak, katliamların kıyımların olmadığı bir dünyaya dönüşecektir. Değerli Canlar, bu küçük ilçeyi, Hacı Bektaş’ın türbesini yılda yüz binlerce insan ziyaret etmektedir Bu durum bizim için onur kaynağıdır. Her gelen ziyaretçi buradan bir feyz alarak gitmektedir Bu demektir ki Hacı Bektaş’ın düşünceleri, yaşam felsefesi devam etmektedir ve edecektir.”

Alevi Kurumları adına Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Genel Başkanı Ercan Geçmez’in konuşmasının ardından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu sahneye geldi.

Ekrem İmamoğlu: Etkinliğin üzerinde dolaşan kötü niyetler var

İmamoğlu konuşmasında özetle, “Devletimizin ve ülkemizin her türlü kurum ve kuruluşumuzun Hacıbektaş ilçesine ve buradaki maneviyatın ihtiyaçlarına tek şartla buradaki temsilcilerinin manevi duygu ve düşüncelere saygı duymak zorundadırlar, bunu görev kabul etmeliyiz ona göre hareket etmeliyiz. Hacıbektaş ilçesiyle belediyemizle birlikte ev sahibi protokolü yapmış olmanın gururunu yaşıyorum. Alevi toplumunun hafızasında, duygusunda bir var olma mücadelesi olduğunu bu etkinlikleri gerçekleştirmek adına canla, başla dayanışmayla mücadele eden canların birlik mücadelesi olduğunu yakinen biliyorum. Bu etkinliğin üzerinde dolaşan ne yazık ki iyi niyetli olmadığını hissettiğimiz ve bu konuda kaygı duyan Alevi-Bektaşi toplumunun bunları aşarak bu güzel festivali sahipsiz bırakmamak ve en güçlü şekilde bu buluşmaları desteklemek konusunda 16 milyon İstanbullu adına aldığımız kararı buradan paylaşıyorum” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu: Kötülükten, ihanetten, incitenlerden, menfaatperestlerden arınacağız

Kemal Kılıçdaroğlu özetle, “Biz birlikteyiz, beraberiz, inşallah Türkiye’yi hep beraber aydınlığa çıkaracağız. Sevgili dostlarım, sevgili dostlarım. 800 yıldır bu topraklarda bir aydınlık varsa, bir umut varsa, bir direniş varsa dahası insanlığa dair ne varsa orada onu görürüz. Onu yaşarız. Yani hünkar Hacı Bektaşı Veli’yi. O çağının filozofu değil, geleceğin güneşidir. Fikri, derinliği, sözde değil, öze bakar. Bu dergah özünde de, sözünde de eğri olanların değil, dimdik duranların dergahıdır. Bu topraklar, binlerce yıldır, yüzlerce savaş, işgal, acı ve gözyaşı görse de bu topraklarda yetişmiş, bu toprakların suyunu içmiş, aşını yemiş, Hacı Bektaş ve öğrencileri 800 yıldır onlarca devletin, yüzlerce mücadelenin mihenk taşıdır, sarsılmaz temelidir. Bu bir tesadüf müdür? Bakınız Osmanlı’ya, kuruluşuna, Yeniçeri ocağına; bakınız cumhuriyete, 101 yıldır cumhuriyete sahip çıkanlara, nerede bir kuruluş varsa orada Hacı Bektaşı Veli vardır. Nerede bir gelecek varsa o geleceği inşa eden bir dergahın erenleri vardır. Unutmayın Hacı Bektaş sadece ruhsal arınmanın değil, toplumsal arınmanın da izdüşümüdür. Arındıkça büyüyeceğiz. Arındıkça önce insan, sonra çağa çığır açan toplum olacağız. Bu bizim Hünkar Hacı Bektaş’a sözümüzdür. Bu bizim hünkar Hacı Bektaş’a, namus borcumuzdur. Arınmalıyız, ayağa kalkmalı ve haykırmalıyız, hep birlikte daha ileriye” şeklinde konuştu.

Tuncer Bakırhan: 30 milyon Alevi o Kültür Bakanlığı’na sığmaz

Tuncer Bakırhan konuşmasında, “Türkiye’de bu coğrafyada ilk kayyım Hacıbektaş Veli Dergahı’na atanmıştır. 800 yıl önce Hacıbektaş Veli Dergahı Nakşi şeyhlerine devredilmiştir. Dün Hacı Bektaş-ı Veli Dergahı’na Alevi canlar kabul edilmedilerse bütün fiziki kırımlara rağmen asimilasyon politikalarına rağmen inançlarını 800 yıldır yaşatarak bugünlere getirdilerse bugün halkın iradesine atanan kayyımları bizler de Alevi yurttaşlarımız gibi Hacıbektaş-ı Veli öğretisine sahip Alevi canlar gibi bu coğrafyada kabul etmeyeceğiz. Milyonlarca Alevi yurttaşımızın yaşamış olduğu ibadethanelerini yasaklıyorlar, bugün canlı olan 30 milyon insanın ibadet ettiği Hacı Bektaş-ı Veli Dergahı gibi müzeye çeviriyorlar. Hacı Bektaş-ı Veli Dergahı bir müze değil, Alevi yurttaşlarımıza bırakılmalıdır. Alevi canlarımız bu Dergah’ta özgürce kendi inançlarını yaşamalıdır” ifadelerinde bulundu.

Özgür Özel: Türkiye, açıkça ifade edilmeyen bir ayrımcılıkla, Alevilere eşit vatandaşlık haklarını vermemiştir

Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na tepki gösteren Özel, Alevilere eşit vatandaşlık hakkı verilmediğini söyledi.

Özel, şöyle devam etti:

“İktidar partisinin burada yıllardır süren bir geleneği yok sayarak, buradaki canlıların meşru resmi siyasi temsilcilerini dışlayarak, 15 Ağustos akşamı apar topar alternatif bir tören tertip etmelerini en başta Hacı Bektaş’ın mirasına yapılmış büyük bir saygısızlık olarak görüyor ve kınıyorum. Bugün Alevilerin en etkin şekilde çözüm bekleyen, katkı bekleyen sorunları var. Türkiye, vicdanları yaralayan, bir türlü açıkça ifade edilmeyen bir ayrımcılıkla Alevilere eşit vatandaşlık haklarını vermemiştir. Yürürlükte olan Anayasa’daki tüm ifadelere rağmen uygulama sırasında ve kanun yaparken, kanunları uygularken Alevi vatandaşlara eşit yurttaş muamelesi yapılmamakta, ayrımcılığa tabi tutulmakta, ötekileştirilmekte ve haklı talepleri duymazdan gelinmektedir. Cemevleri Aleviler için ibadethanedir. Bizler için de ibadethane olacaktır. Bu yasal hak tanınana, bu anayasal hak kabul edilene kadar sizin mücadeleniz benim mücadelemdir. Camilerin ibathane görülüp, cemevlerinin ibadethane sayılmadığı, ÇEDES programı altında laik eğitim örselenip, katledildiği, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı adıyla Alevilerin kabul etmediği bir kurumun ve işleyişin oluşturulduğu ve maalesef vaktiyle ‘cemevi cümbüş evi’ diyen, cem ile cümbüşü bir tutan yönettiği bu ülkede cümbüşün yeri Kültür Bakanlığı olduğu kabuluyle bir inancı Kültür Bakanlığına bağlayarak bu hakareti, bu hor görmeyi kurumsallaştıran bir anlayışa itiraz ediyoruz. Haklı itirazlarınızın yanındayız.”

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK HABERLER

BİZİ TAKİP EDİN

289,760BeğenenBeğen
2,183TakipçiTakip Et
19,826TakipçiTakip Et
284AboneAbone Ol
- Reklam -

EN SON HABERLER