(İSTANBUL) – Bir süredir Paris’te kanser tedavisi gören duayen ressam Mehmet Güleryüz, 86 yaşında hayata veda etti. Güleryüz’ün cenazesinin Türkiye’ye getirileceği ifade edilirken, kesin bir tarih verilemedi.
Çağdaş Türk sanatının önde gelen isimlerinden Güleryüz, dışavurumcu ve çizgisel çalışmalarının yanı sıra, devlet sanatçılığı unvanını reddetmesi, Gezi Parkı direnişinde ön saflarda yer alışı gibi birçok ikonik vakayla da hafızalara kazınmıştı.
Mehmet Gülerüz’ün Hayatı
Mehmet Güleryüz, İstanbul’da 1938 yılında dünyaya geldi. Gürcü asıllı bir aileden olan Güleryüz, liseyi Saint Benoit Fransız Lisesi’nde tamamladı. 1958 yılında, şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olan İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’ne uygulamalı yetenek sınavını kazanarak kaydını yaptırdı. Sanat eğitimini, bölüm birincisi olarak 1966 yılında tamamladı. Tiyatro çalışmalarına da katılarak profesyonel oyunculuğa 1963 yılında Asaf Çiğiltepe’nin yönetimindeki Arena Tiyatrosu’nda başladı.
Kazandığı devlet bursuyla resim ve Lithografie ihtisası yapmak üzere gittiği Paris’te Pont des Arts’ta ilk heykellerini yaptı. Taş baskı ve yüksek resim dallarında kendisini geliştirerek 1975 yılında ülkeye döndü. Mezun olduğu akademinin resim bölümünde 5 yıl boyunca öğretim görevliliği yaptı. 1980 yılında New York’a gitmek üzere görevinden istifa etti. 1984 yılına kadar kaldığı New York’tan 1985 yılında İstanbul’a geri dönerek 2000 yılına kadar kendi adını taşıyan atölyesinde sanat eğitimi dersleri verdi.
“Devlet Sanatçısı” Unvanını İade Etmişti
Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanlığı döneminde kendisinin de aralarında bulunduğu 89 kişiye verilen “Devlet Sanatçısı” unvanının iptali için Danıştay’a 1998 yılında başvurdu. İki yıl sonra, 2000 yılında davayı kazanarak unvanı iade etti. Güleryüz, 2013 yılından bu yana Paris’te kendi sanat atölyesinde çalışmalarını sürdürüyordu.
“Ya rezillik bu be, faşist herifler!”
Sanatçı, Gezi Parkı Direnişi’nde de ön saflarda yer almıştı.
