(İSTANBUL) – Ali Ekber Yurt, www.alevihaberler.com.tr adlı internet sitesine verdiği röportajda, kendisini savunmak için bazı ithamlarda bulundu.
Ali Ekber Yurt’un dile getirdikleri arasında kendi piri ve mürşidinin de üyesi olduğu ve bizzat düşkün kararına önderlik ettiği Pirler Meclisi’nin uydurma olduğu, kurucularının kim olduğunun bilinmediği, bu durumun suç teşkil ettiği, “Tunceli Cemevi’nin Alevi inanç ve ritüellerini istismar edenlerce ele geçirilmeye çalışıldığı” da bulundu.
Ali Ekber Yurt, seçimli genel kurulda yaşananları ise “yargı sürecinin devam ettiği” gerekçesiyle derinleştirmemeyi seçti.
Ali Ekber Yurt’un İddialarını Bir Adım Öteye Taşıyan “Alevi Haberler” Sitesi, Yaşananları Terörizme Bağladı
alevihaberler.com.tr sitesi yayımladığı haberde, Ali Ekber Yurt’un iddialarının da ötesine geçerek, yaşanan durumu “kitapsız peygambersiz terör örgütü yandaşlarının” cemevini ele geçirmesi olarak tanımladı.
İlgili haberde, “Alevi Bektaşi toplumunu dejenere ederek inanç bağlarından koparıp asimilasyona uğratma hedefini gizlemeyen terör örgütü yandaşları Alevi Bektaşilerin ‘bir kitabının ve peygamberlerinin olmadığının’ propagandasını açıkça yapıyorlar. Tamamen illegal, yasadışı örgütlere özgü bir tarzda ilan edilen sahte Pirler Meclisi ismi ile Tunceli’de Alevi Bektaşilerin baskı altına alınmak istendiği çok açık” ifadelerine yer verildi.
Pirler Meclisi, Ali Ekber Yurt’un İthamlarına Cevap Verdi
Yol TV’nin ulaştığı Pirler Meclisi, deklarasyonunda Hakk-Muhammed-Ali yolunda olduğunu, kurucularını deklare ettiğini ifade etti.
Pirler Meclisi’nde yapılan açıklamanın devamında, “Pirler Meclisi’nin de Pirlerin de kim olduğu belli. Ali Ekber Yurt, düşkün ilan edenin kendi piri ve mürşidi olduğunu da gayet iyi biliyor” denildi.
Kime Boyun Eğmiyorsun?
Açıklamanın final bölümünde ise şunlar kaydedildi:
“Kime boyun eğmiyorsun? Yola mı, pirine mi, mürşidine mi?
Devletçi olduğundan değil, gayriahlaki yaşamından ötürü düşkün ilan edildin. Halkın şikayetleri üzerine, yol kurallarına uymadığın için, dara çağrıldığında sükutta ikrar ettiğin için. Bu da böyle biline.”
