26.7 C
İstanbul
5 Ekim 2024, Cumartesi

Diyarbakır’daki Kürtçe Operasyonlarına Tepki: Kürtçe Yaşayalım

(İSTANBUL) – Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER), Payîz Pirtûk adlı kitapçı ile çok dilli eğitim, sanat atölyeleri düzenleyen Anka Dil ve Sanat Eğitim Kooperatifi’ne dün (24 Eylül) polis baskın düzenledi. Daha önce de yüzlerce kişi aleyhine ifade veren itirafçı tanık Ümit Akbıyık ile gizli bir tanık beyanlarıyla 2022 başlayan soruşturma kapsamında 25 kişi gözaltına alındı, haklarında toplatma kararı bulunmayan Kürtçe dergi, kitap, gazeteye ve bilgisayar hard-disklerine el konuldu.

“Yaşamımızı Kürtçe Sürdürmemiz Gerek”

Operasyon ve gözaltılara ilk andan itibaren tepkiler yükseldi. Mezopotamya Ajansına konuşan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Eşbaşkanı Mehmet Şirin Gürbüz, gözaltına alınanlar yerine dışarıda olan her Kürt’ün Kürtçe öğretmeni, MED-DER, Payîz Pirtûk çalışanı gibi çalışacağını söyledi. Gürbüz, şöyle devam etti:

“Kürt dili üzerinden Kürt toplumuna saldırı oluyor. Bunu anlamamız ve her yerde Kürtçe konuşmamız, yaşamımızı Kürtçe sürdürmemiz gerekiyor. Her kurum, Kürt diline dönük saldırıları kendine yapılmış gibi görüp, sesini yükseltmeli, güçlü bir sesle kınamalı.”

“Her Kürt Dilinin Öğretmeni Olsun”

DEM Parti Dil ve Kültür Komisyonu Eşsözcüsü Heval Dilbihar, mevcut otoritenin Kürtçeyi ve Kürt kültürünü hala resmi olarak kabul etmediğini ve bu nedenle Kürt halkının mücadelesini boğmak istediğini söyledi. Son dönemlerde Kürtçe anadil mücadelesinin birçok yerde yükseldiğine, genişlediğine dikkat çeken Dilbihar, şu çağrıyı yaptı:

“Kürt halkı her geçen gün Kürt dil mücadelesinin bilincine varıyor” dedi. Dil üzerinden Kürtlerin tüm değerlerine saldırıldığını söyleyen Dilbihar, “Her bir Kürt, her yeri Kürt dil okulu haline getirsin. Her Kürt, dilinin mücadelecisi, öğretmeni olsun. Kürtlerin yaşadığı her yerde Kürtçe konuşalım, Kürtçe okuyalım, Kürtçe yazalım, Kürtçe düşünelim ve Kürtçe yaşayalım.”

Eğitim Sen Diyarbakır: Kurumlarımıza Sahip Çıkalım

Eğitim Sen Diyarbakır 2 No’lu Şube Eşbaşkanı Serhat Kılıç, operasyonu Kürt ve Kürtçeye dönük düşmanlığın göstergesi olarak değerlendirirdi. Kılıç, şunları söyledi:

“Dilimiz varlığımızdır. Varlık inkar edilemez. Biz de bu sloganla yürüyeceğiz. MED-DER, ‘Kürtçe resmi ve eğitim dili olsun’ diyor. Bu talep zaten bu ülkede büyük bir suç olarak sayılıyor. Çünkü devlet bunu kabul etmiyor. Kürtçeyi yaşamdan, toplumdan silmeyi, Kürtçe üzerine çalışma yürütenlerin içine korku salmayı amaçlıyorlar. Ama şimdiye kadar bu şekilde başarıya ulaşamadılar, bundan sonra da ulaşamayacaklar. Biz hem kurumlarımıza hem dilimize sahip çıkacağız.”

“Her Yerde Kürtçe Konuşarak Mücadele Etmeli”

Baskın yapılan ve eşbaşkanları gözaltına alınan MED-DER’de çalışan Peri Kaya da, “Bir toplumun dili olmazsa tarihi, ülkesi, toprağı, yaşamı olmaz. Kürtler bu saldırılar karşısında her yerde Kürtçe konuşarak, Kürt diline sahip çıkarak, mücadele etmeli” dedi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK HABERLER

BİZİ TAKİP EDİN

289,629BeğenenBeğen
2,203TakipçiTakip Et
19,906TakipçiTakip Et
411AboneAbone Ol
- Reklam -

EN SON HABERLER