(MANCHESTER) – Aydınlık Gazetesi’nin 22 Eylül 2024’te yayınlanan Gökhan Büyük imzalı haberinde, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’nun (AABK) Fransa’nın Strasbourg kentinde açtığı diplomasi ofisi ile ilgili bir karalama çabası gözlendi.
Haberde AABK’nın sadece Alevilerin değil, aynı zamanda mağduriyete uğrayan tüm kesimlerin sesini duyurmak için yürüteceği diplomasi çalışmaları, “Bölücülük” olarak nitelenirken, her zaman olduğu gibi yine Aleviliği tanımlama, kimin içinde olduğu, kimin dışında olduğu konusunda parmak sallayarak had bildirme girişimi yer aldı.
Aydınlık, Haberini “İslam dışı Aleviler AP’ye komşu oldu: Bölücülüğe ofis!” Başlığıyla Servis Etti
Karalama ve hedef gösterme amacıyla kaleme alınan yazıda, AABK Eşit Başkanı Hüseyin Mat’ın açılış konuşmasından bölümler cımbızlanarak çarpıtılırken, Türk-İslamcı perspektifinden tanımlanmaya çalışılan bir Alevilik kavramının izinde asimilasyon çabaları da göze battı.
Aydınlık Açıkça ABKC Başkanlığı’nı Kollamayı da İhmal Etmedi
AABK’nın bölücü olduğu, Hüseyin Mat’ın da bu ofiste bu doğrultuda çaba gösterileceğiyle ilgili açıklamada bulunduğunun iddia edildiği karalama haberde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın “hedef gösterildiği” de iddia edildi.
Hüseyin Mat: Türk İslamcı faşistlerle mücadele etmek, hepimizin onurlu bir görevidir
AABK Eşit Başkanı Hüseyin Mat, resmi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Aydınlık gazetesinin karalama haberiyle ilgili şu ifadelerde bulundu:
“Türk İslamcı faşistlerle mücadele etmek, hepimizin onurlu bir görevidir.
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) olarak, 20 Eylül 2024 tarihinde Avrupa Parlamentosu’nun hemen yanında Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Temsilciliğimizi açtık. Bu adım, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, bazı kesimlerde de rahatsızlık yaratmıştır.
Açılış konuşmamda, Diplomasi Temsilciliğimizin sadece Alevilerin haklarını savunmakla kalmayacağını, aynı zamanda zulüm gören tüm halkların sesi olacağını özellikle vurguladım. Demirtaş, Kavala, Atalay gibi haksız yere tutsak edilen isimlerin özgürlüğü için de üzerimize düşen görevi yapacağımızı belirttim.
Ancak bu önemli adımımız, belli çevrelerin hedefi haline gelmiştir. Aydınlık ve yandaşları, işbirlikçileriyle birlikte hem bizi hedef göstermiş hem de saldırıya geçmiştir. Bu, yaptığımız hamlenin ne kadar doğru ve yerinde olduğunu bir kez daha kanıtlamaktadır. Bu kadar rahatsız olmaları, doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.
Bir kez daha altını çiziyorum: Sizden korkan, sizin gibi olsun.
Mücadelemiz sürecek, inancımızla ve kararlılıkla.
Aşk ile.”