20.4 C
İstanbul
19 Eylül 2024, Perşembe

Cumartesi Anneleri 1010. Hafta’da Süleyman Cihan’ı Andı

(İSTANBUL) – 1995 yılından bu yana toplandıkları İstanbul Beyoğlu’nda gözaltında kaybedilen yakınları için adalet arayışını sürdüren Cumartesi Anneleri, bu hafta da polis barikatı önünde buluştu. Cumartesi Anneleri, 1010. haftada Süleyman Cihan için adalet istedi.

43 yıl önce gözaltında kaybedilen otuz bir yaşındaki öğretmen Süleyman Cihan için dile getirilen bu haftaki adalet arayışında, 12 Eylül darbesi ardından hakkında arama kararı çıkartılan ve sivil polisler tarafından gözaltına alındıktan sonra İstanbul’da Gayrettepe Siyasi Şube’ye nakledilen ve bir daha haber alınmayan Süleyman Cihan’ın ailesinin ısrarlı arayışları sonucu, Emniyet’in yalan ifadelerinin altında yatan işkence sonucu ölüme ilişkin tarihsel süreç anlatıldı.

Cumartesi Annelerinin Basın Açıklaması

Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Süleyman Cihan için adalet istiyoruz!”

“Hak ve özgürlükleri devlete karşı bir talep olarak ileri sürmek, yurttaş olmanın gereğidir. Bizler de hem yurttaş olarak hem de kayıp yakınları olarak, sevdiklerimiz için hakikat ve adalet talebimizi 1010 haftadır Galatasaray’dan dile getiriyoruz. 1010 haftadır devletin keyfiyetine kalmış bir lütuf ya da ayrıcalık değil, hakkımız olanı istiyoruz.”

Otuz Bir Yaşında Bir Öğremenin Hazin Hikayesi

“Otuz bir yaşında iki çocuk babası Süleyman Cihan öğretmendi. Aynı zamanda Galatasaray Mühendislik Yüksek Okulu’nda öğrenciydi. 12 Eylül Askeri Darbesi’nin ardından hakkında arama kararı çıkartıldı. Süleyman Cihan’ın, Edirne’den İstanbul’a gelmek üzere 29 Temmuz 1981’de bindiği yolcu otobüsü, İstanbul’a yaklaştığı sırada sivil polisler tarafından durduruldu. Gözaltına alınan Süleyman Cihan, İstanbul Emniyet Müdürlüğü 2. Şube’nin bulunduğu Sansaryan Han’a götürüldü. Cihan, ertesi gün Gayrettepe Siyasi Şube’ye nakledildi.”

Emniyet’in Çelişkili Beyanları

“Emniyet Müdürlüğü ve savcılığa başvuran aileye, oğullarının gözaltına alınmadığı söylendi. Ama aile ve avukatları ısrarlı arayışını sürdürdü. Cihan’ı şubede işkencede gören tanıklar, çıkarıldıkları mahkemelerde, mahkeme heyetine ısrarla “Süleyman Cihan’a ne oldu?” sorusunu yöneltmeye devam etti. Bu ısrar karşısında Emniyet tarafından yapılan açıklamada, Cihan’ın çatışmada öldüğü iddia edildi. İddiayı destekleyecek hiçbir veri bulunamayınca, bu sefer de Cihan’ın gözaltına alındığı günün ertesi, yani 30 Temmuz’da yapılan yer gösterme esnasında, 6. kattaki boş bir daireden kendisini atarak intihar ettiği öne sürüldü. Oysa ki otopsi raporunda, Süleyman Cihan’ın 6. kattan atılmadan önce öldürülmüş olduğuna dair önemli veriler yer alıyordu. Ayrıca, olayla ilgili hazırlanan rapor 30 Temmuz 1981 tarihliydi; ama Süleyman Cihan’ı o tarihten sonra emniyette gören çok sayıda tanık vardı.”

Süleyman Cihan Gerçeği: İstanbul Siyasi Şube’de Günlerce Süren İşkence

“Ailenin, avukatların ve tanıkların 85 günlük ısrarı sonucunda gerçek açığa çıktı: 29 Temmuz 1981’de gözaltına alınan Süleyman Cihan, İstanbul Emniyeti Siyasi Şube’de günlerce işkence gördükten sonra öldürülmüş, ölü bedeni yüksekten atılarak intihar süsü verilmiş ve kaybedilmek maksadıyla, Zindanarkası Mezarlığı’nın kimsesizler bölümünde, ‘kimliği meçhul kişi’ olarak gömülmüştü. Olayın izini süren aile ve gazeteci Kürşat İstanbullu, emniyet tarafından ağır tehditlere maruz kaldı. Süleyman Cihan’ı işkencede gören ve cansız bedeninin 6. kattan atıldığına tanıklık edenler olmasına rağmen, somut kanıtlara rağmen, tüm hukuki girişimler sonuçsuz bırakıldı; zamanaşımı devreye sokularak dosya kapatıldı. Bilinen failler cezasızlıkla korundu.

Dosyanın canlandırılması için çaba gösteren aile ve avukatlar, 2012’de Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Süleyman Cihan’ın işkencede öldürülmesi ile ilgili ek deliller sunarak, isimlerini verdikleri fail ve sorumlular hakkında şüpheli sıfatıyla kamu davası açılmasını talep etti. Ek deliller arasında, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın dosyadaki otopsi bulguları ve tıbbi verilerden hareketle hazırladığı rapor yer aldı. Bu raporla Cihan’ın ağır işkenceye maruz bırakıldığı ve apartmanın altıncı katından atılmadan önce öldürüldüğü kayıt altına alındı.Sürüncemede bırakılan dosya, bizzat savcılığın Cihan’ın işkence ile öldürüldüğünü kabul etmesine rağmen, zamanaşımı devreye sokularak kapatıldı. Bilinen fail ve sorumlular bir kez daha korundu.

Kaç yıl geçerse geçsin; Süleyman Cihan için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten, devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK HABERLER

BİZİ TAKİP EDİN

289,657BeğenenBeğen
2,183TakipçiTakip Et
19,866TakipçiTakip Et
365AboneAbone Ol
- Reklam -

EN SON HABERLER